20 Mayıs 2009 Çarşamba


Degerli Cumaci, sevgili arkadasimiz Kubilay Tufan, Fürth'de yeni bir resim sergisi acti.


Cumaci dostlari bu sergi heyecaninda Kubilay'i yanliz birakmadi...


16 Mayıs 2009 Cumartesi

YASAKLARIN ALTINA HAPSEDILDIGINI...

Kimileri kirksekiz dese de, bugün kirkyedi oldum.
Anlayacaginiz biraz daha degistim, eskidim.
Hayatdan bircok sey aldim,
Karsiliginda neredeyse yarim asir verdim.

Hayatin sirrini,
Haz aldigim mutluluklarin tekrarinda aramamayi,
Bugün yasadiklarimin nakaratlarini yarindan beklememeyi,
Umutlarimi gecmise hapsetmemeyi ögrendim...

Kabullendigim dogrularinin cokluguna aldanmamayi,
Bildiklerimi tekrarlamanin tembellestirdigini,
Kesin oldugunu sandigim dogrularin kapilarini kilitlememeyi,
Dogrularin icine gizlenmis yanlislari elemeyi de ögrendim...

Neleri dogru yaptigimla avunmamayi,
Yanlislarima sirt cevirmenin onlari yok etmeyecegini,
Yaptigim dogrularin sarhosluguna kapilmamayi,
Sadece yanlistan dogruyu bulabilecegimi kavradim.

Deneyimlerimi sahiplenip, onlarin klavuzlugunda yasamayi,
Fakat tecrübelerimden tabular yaratmamayi,
Onlar benim prensiplerim deyip, bir ömür hammaligini yapmamayi,
Inadin ve gururun insani yanilttigini da kavradim.

Bazen inanmayi, sadece inanmayi, ötesine bakmamayi,
Göremediklerimi, duyamadiklarimi ve dokunamadiklarimi yok saymamayi,
Yüregimin ve vicdanimin en derin mahzenlerine isik tutmayi,
O isigin aydinligiyla dogan sese kulak vermem gerektigini kabullendim.

Bilginin yollari gösterdigini, kapiyi ise yüregin ve vicdanin actigini,
Sadece inancin yetmedigini, bilginin de gerektigini,
Bilginin pesinde kosarken mutsuzluga da adim adim yaklastigimi,
Mutsuzlugun, bilginin icindeki zehirde gizlendigini de kabullendim.

Yarinin ne getireceginden kuskulanmamayi,
Gelecegin bilinmezliginden korkmamayi,
Dünü özleyip, bugünü sahiplenmenin ölüm oldugunu,
Sonunu tam kestiremesem de, yarina cesaretle yürümem gerektigini fark ettim.

Hayatin sadece bir macera, bir seyahat oldugunu,
Bütün sirrinin yasaklarin altina hapsedildigini,
Onlari özgür birakmak icin bir parca cesaret gerektigini,
Zamaninda cesur olmazsam, bir sansimin daha olmadigini da fark ettim.


Ögrendim, tatli bir tokatla, arada bir de acimasiz yumruklarla
Kavradim, minik bir tebessümle, bazen de unutulmaz kahkahalarla,
Kabullendim, kücük bir umutla, cok defa da yalvaran göz yaslariyla,
Fark ettim, hafif bir aciyla, kimi zaman da caresiz izdiraplarla...

Bazen kisik, bazen ciglik cigliga bir sesle,
Kirkyedi yillik uzun bir nefesle....

Gökhan Özkan
16.05.2009
MASADA

Küflü salas bir meyhane
Ayaklari telle bagli dört sandelye
Ortada ahsap kurtlu bir masa
Üzerinde bir sise Raki, bir paket de sigara

Rüzgarla karisik balik kokusu disarida
Daginik saclariyla zeytin agaci camin ardinda
Havada asili gibi duran martilar ciglik cigliga
Icine deniz dolmus sandallar kiyida

Tek basina bos sandalyelerin karsisinda
Cenem avucumda dirsegim masada
Yeni yaktigim sigara sol elimin iki parmaginda
Asci garsona bakiyor, garson bana
Ben de belki diye acik kapinin araligina

Gicirtili bir sesle aniden acilinca kapi
Kim oldugu fark etmez dedi icinden ahci
Garson da belli ki bekliyordu parali iki yabanci
Benim icinse hic fark etmez sohbeti tatli bir iki Raki ortagi....

Gökhan Özkan